Medya Merkezi
ALDAĞ A.Ş. İSKİD Genel Kuruluna Hazırlanıyor.

ALDAĞ A. Ş. Genel Müdürlük koltuğuna Doruk Oflaz oturdu. Şirketin eski bir çalışanı olarak “yuvaya” geri dönmek, Oflaz için olduğu kadar ALDAĞ A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Rebii Dağoğlu için de memnuniyet verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Oflaz, ALDAĞ A.Ş.’yi ailesi gibi görüyor, Dağoğlu ise Oflaz’ı “şirket çıkarlarını daima kendi çıkarlarının üstünde tutan” bir dost olarak tanımlıyor. Faaliyetlerine son sürat devam eden ALDAĞ’daki bu gelişmenin detayları ve sektörel Sivil Toplum Kuruluşlarındaki (STK) seçim süreçleri ile ilgili Rebii Dağoğlu ve Doruk Oflaz ile yapılan röportaj…
 

ALDAĞ A.Ş., Rebii Dağoğlu’nun yönetime gelmesi ile başlayan süreçte dinamizmini çok büyük ölçüde artırdı. Bu hızlı değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

Rebii Dağoğlu:

Bildiğiniz üzere Ozan Atasoy ile yaklaşık on aylık bir çalışma sürecimiz oldu ve bu süreçte Ozan Bey’in en büyük şanssızlığı, göreve atandığı gün çok yüksek süratle giden bir arabanın yardımcı pilot koltuğuna oturması oldu. Aslında biz daha düşük vitesle ilerlerken aramıza katılmış olsaydı, adaptasyon sürecini daha kolay atlatabilirdi. Ozan Bey, artık profesyonel olarak aramızda yok, ancak elbette ki dostluğumuz bakidir. Bundan sonraki iş yaşamında da çok başarılı olacağına inanıyor ve kendisine ALDAĞ A.Ş.’de bulunduğu süredeki hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Yakın zaman önce, bildiğiniz üzere ALDAĞ A.Ş. Genel Müdürlük görevini Sayın Doruk Oflaz devraldı. Doruk Bey, aslında şirketimizin eski çalışanlarından. ALDAĞ’a Bölgeler Koordinatörlüğü göreviyle geri geldi. Hedefimizde bölgelerin toplam satış içindeki performansını yükseltmek vardı. Kısa zamanda ciddi başarılar elde edildi. Tabii Doruk Bey’in ALDAĞ’da yetişmiş olması ve uzun yıllar ALDAĞ A.Ş. Ankara Bölge Müdürü olarak görev yapması, dolayısıyla kendisinin firmanın iç yapısını iyi biliyor olması ciddi bir avantajdı. Doruk Bey ALDAĞ’da uzun süre bulunmuş ve daha sonrasında bir süre farklı firmalarda görev alarak, ALDAĞ’a dışarıdan bakabilmiş bir profesyonel. ALDAĞ A.Ş. ise bugüne kadar işe alımlarda genellikle gençlere fırsat vermeyi, onları yetiştirmeyi amaçlamış bir şirkettir. Son dönemdeki hızlı büyüme ivmemize paralel olarak farklı şirketlerden çok sayıda arkadaşımızı bünyemize kattık. Genel Müdür olarak seçtiğimiz kişinin kurum kültürümüze sahip olması hem aramıza yeni katılanlarla, hem eski personelimizle iletişim kurması ve bu iki grup arasında köprü görevini üstlenebilmesi gerekiyordu. Bu anlamda da Doruk Oflaz, tam aradığımız isimdi. Doruk Bey, daima şirketin menfaatlerini kendi menfaatlerinden önde gören, “şirketim kazanırsa ben de kazanırım” bakış açısına sahip bir arkadaşımızdır. ALDAĞ A.Ş.’de ise şirketin kazanabilmesi için sektörün kazanması gerektiği görüşü hakimdir. Bu bağlamda şirketimizin ve Doruk Bey’in “iş hayatı” kavramına bakışı ortak.
 

ALDAĞ A.Ş. ailesine nasıl katıldınız? Bir süre farklı kurumlarda görev aldıktan sonra, ALDAĞ A.Ş.’ye dönüşünüz ve yeni pozisyonunuz için neler söyleyeceksiniz?

 

Doruk Oflaz:

1976 Ankara doğumluyum.1993’te TED Ankara Koleji’nden, 1997 yılında da ODTÜ Makine Mühendisliği’nden mezun oldum. Mezun olur olmaz annemin bir tanıdığı vasıtasıyla ALDAĞ’a iş görüşmesine geldim. Tabii o zaman çok tecrübesizdim, üniversiteden yeni mezun olmuştum. ALDAĞ’da Tevfik Akannaç ile görüşmüştüm. Tevfik Bey bana o dönemde Ankara için bir bölge müdürü aradıklarını, benim de bu görev için çok tecrübesiz olduğumu, ancak özgüvenimi beğendiğini söyleyerek bana bir fırsat vereceğini belirtti. Nitekim hemen bölge müdürlüğüne atanmadım, ancak üç ay gibi kısa bir sürede gösterdiğim performans sonucu, Ankara Bölge Müdürü olarak atandım. O gün ALDAĞ, bana güvenip ciddi bir sorumluluk verdi. Ben de bunun altında kalmamak için daima çok çalıştım ve o güvene layık olmak istedim. ALDAĞ’da çalıştığım o dönemde evlendim, master yaptım, dolayısıyla ALDAĞ hayatımda daima vardı. Masterdan sonra askere gittim. Askerlik sürecinde de yerime kimseyi almak istemediler. Askerden döndüğümde Ankara operasyonlarımız ana bayimize devrolmuştu. Ben de ALDAĞ’dan kopmamak için dört yıl kadar o dönem ana bayimiz olan Damla Ltd. Şti.’de çalıştım. ALDAĞ’ı o zamanlar profesyonel kadrolar yönetiyordu ve Dağoğlu ailesi, çok fazla işin içinde değildi. Bu nedenle çok agresif bir yapısı yoktu. Strateji olarak daha statik bir şekilde mevcudiyeti korumayı benimsemiş bir yapı vardı. Ben 2005’in sonunda Tevfik Bey ile konuşup müsaade istedim. Dedim ki “ben buradaki misyonumu tamamladım, artık körelmeye doğru gidiyorum. Biraz farklı yerlerde çalışmak, pazarı daha iyi analiz etmek istiyorum. Elbette ne zaman isteseniz geri gelirim”. Tevfik Bey ve Dağoğlu ailesinin de onayı ile buradan ayrıldım. Başka yapılar, başka sektörler gördüm. İyi de oldu, çünkü oralarda edindiğim tecrübeleri bugün ALDAĞ’a aktarıyorum. Bu süreçte beş yıl kadar enerji ile ilgili bir aile şirketimiz vardı; orada çalıştım. Daha sonra Rebii Bey’in davetiyle geri geldim. ALDAĞ, son yıllarda Dağoğlu ailesinin daha çok işin içine girmesiyle hedeflerini yükseltti, daha agresif bir yapıya büründü. Yani statik bir durumdan oldukça dinamik bir duruma geçti. Pazar koşullarına ayak uydurabilmek için; olması gerektiği gibi davranan bir şirket haline geldi. Ben de kişilik olarak çok dinamik biriyim. Şirket içinde bile yerimde oturmayı çok sevmem. Bu bağlamda Rebii Bey’le çok fazla ortak özelliğimiz var. Doğal olarak ALDAĞ bu yeni süreçte, benim hep içinde olmayı arzuladığım sürekli gelişen ve evrilen bir yapıya kavuştu. Bu yüzden yeniden ALDAĞ ailesinde olmaktan mutluyum; böyle bir şirketin genel müdürü olmaktan da çok büyük onur ve gurur duyuyorum. Bu şirketi İSKİD bünyesinde de aynı duygularla temsil edeceğim.
 

ALDAĞ A.Ş.’yi sektörün sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları içinde sıklıkla görmekteyiz ve bu çalışmaları desteklemeye özen gösterdiğinizi biliyoruz. ALDAĞ A.Ş., sektörün sağlıklı gelişimi için öngörülerinde sektörel STK çalışmalarını nasıl konumlandırıyor? Bu kuruluşların yönetimlerinde, aktif olarak görev almayı düşünüyor mu?

 

Rebii Dağoğlu:

STK’lar, sürdürülebilir demokrasi anlayışının ve sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmazı, toplumsal ilerlemenin mihenk taşıdır. ALDAĞ, STK’larda oldukça etkin şekilde yer alıyor. Özellikle kaynak aktarımı ve İSKİD’deki komisyon çalışmalarına doğrudan katılım konusunda çok aktif rol oynadık. Şahsen ben arkadaşlarımın İSKİD’deki tüm faaliyetlerini, katıldıkları etkinliklerde ne kadar faal olduklarını bire bir denetledim ve onları hep teşvik ettim. Çünkü sivil toplum kuruluşlarında aldığımız görevler ve şirketi temsil etme yetimiz, sektörümüz ve ülkemiz adına değer yaratmak anlamına geliyor. ALDAĞ, Türkiye iklimlendirme sektörünün ilk imalat yatırımını gerçekleştirdiğinden ‘bütün hikayenin’ başladığı yer… İSKİD’in de kurucu firmaları arasındadır. Sektörün bugünlere gelmesinde bu derece etkili olmuş bir firmanın, İSKİD Yönetim Kurulu’nda olmaması düşünülemez. Bu nedenle Ocak 2019’da gerçekleştirilecek İSKİD Genel Kurulu’nda, Yönetim Kurulu’na bir aday gösterme kararı aldık. Adayımız, Genel Müdürümüz Sayın Doruk Oflaz olacak. Doruk Bey’in 52 yıllık mazisiyle sektörün en köklü firmalarından birinin genel müdürü olması ve sahip olduğu 20 yıllık sektör tecrübesi, İSKİD Yönetim Kurulu adaylığı için yeterli bir referans olacaktır. İSKİD Yönetim Kurulu’nun her bir üyesi -seçilmesi halinde Doruk Bey de- sektörün ortak menfaatleri için faaliyet gösterecektir. ALDAĞ A.Ş. olarak henüz kendisinin ismini Onur Kurulu’na bildirmedik, Doruk Bey adaylık başvurusunu Genel Kurul’da doğrudan Divan Başkanlığına yapacak. 2019 yılı Genel Kurulu’nun İSKİD ve tüm sektörümüz adına hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, seçilecek yeni yönetim kuruluna görev süresi boyunca başarılar diliyorum.

©2024 - ALDAĞ A.Ş. Tüm Hakları Saklıdır TTR Bilişim